9 Nisan 2012 Pazartesi

Medeni Hali:Çok Eşli

Yalnız insanlar cumhuriyetinde yaşar olduk artık. Herkes yalnız. Kimi kendi tercih ediyor yalnız kalmayı, kimi mecburiyetten yalnız. Kimi de görünürde yalnız…

Yalnız kadınlarım da çok, erkeklerim de. Konuşuruz zaman zaman "neden böyle oluyor, ne istiyoruz da neden olmuyor" diye. Bir kere kimse bir daha o kadar büyük acılar çekmek istemiyor, bu konuda iki taraf da hem fikir. Diğer ortak düşünce de mutlu olmak arzusu. Artık hayatın kendisi o kadar zor ki ve o kadar çok sıkıntısı var ki kimse ekstra sıkıntı istemiyor. Herkes mutlu olmak için uğraşıyor, hayatta kalmaya çalışırken. Artık öyle bir hale geldik ki, bırakın sevgiliyi insanlar arkadaşlarına tahammül edemiyor eskisi gibi. Sürekli mutsuz ve şikayetçi bir arkadaşı bile istemiyoruz artık, enerjimizi almasın diye. 

Güvensizlik gibi bir sorunumuz var bir de. Bunun nedeni aldatmak, aldatılmak değil sadece. İnsan o kadar yoruluyor ki hayal kırıklıklarından, artık gelen gitmesin istiyor, yalansız olsun istiyor.

Bağlanamamak da ayrı bir sorun. Hem yalnız kalmak istemiyoruz, hem de bağlanmaktan korkuyoruz. 

Hesap vermek de cabası. Hepimiz “kocaman insanlar olduk, neyin hesabını kime vereceğim” diyoruz.

Böyle sebepler oldukça ve her gün yenileri eklendikçe, ilişkiler de değişiyor insanlar da. Artık çoğunluk günü kurtarma derdinde. Başım ağrımadan nasıl yaşarımın peşinde. Tek kişiyle olup üzüleceğime, çok kişiyle olur keyfime bakarım diyor artık pek çok insan. Eskiden evli insanların ikinci bir ilişkileri olurken ve bu ayıp karşılanırken, şimdi bekar insanların da ikinci hatta üçüncü ilişkileri oluyor. Üstelik kadını erkeği fark etmiyor. Ve artık ayıplanmıyor böyle yaşamak. Çoğunluk böyle yaşadığından doğal sayılıyor, hatta olmaz dendiğinde ayıplanıyor “olmaz” diyen.

Tek eşlilik unutulan bir kavram olma yolunda ilerliyor hızla. Tek eşlilik out, çok eşlilik in! Tek eşli olmak mutlu etmiyor artık insanları, üzüyor. O kadar tahammülsüzleştik ki, sevdiğimiz tarafından üzülmeye bile dayanamıyoruz artık. Dahası sevmeye tahammül edemez olduk.

Hal böyle olunca da iki seçenek çıkıyor ortaya; ya bıkmadan, usanmadan uğraşacaksın, yeniden sevmeyi deneyeceksin ya da ortama ayak uydurup sevmediğin/sevilmediğin bedenlerin misafirlerinden biri olacaksın…

2 yorum: