Artık hiçbir şeye, hiç kimseye şaşırmam derken nasıl da şaşırtıyor hayat beni hala. Belki de hayatla dalga geçmeyi bilmediğimden şaşırıyorum hala her olan bitene.
Bazen şaşırıyorum kendime, onca hayal kırıklığına ve cebimdeki kazıklara rağmen insanları bu denli sevmeme. İnsan bir yerde "dur" demeli kendine, "yeter artık kendini herkes için paraladığın, hırpaladığın artık biraz da kendini düşün" demeli. Bilmeli belki biraz da olsa bencil olmayı, ben diyebilmeyi. Sevdiğim insanlar önemli ama ben de önemliyim diyebilmeyi.
Ben hiç bilmedim, bilemedim bencil olmayı. Ben hep önce sevdiklerim, sonra ben dedim. Ben hep mutlu etmeye çalıştım sevdiklerimi. Ben hep bütün kırgınlıklarıma rağmen kırmamaya özen gösterdim sevdiklerimi. Ama bugün uzun zamandır direndiğim kırılma noktasındayım galiba. Artık sevgimi herkese dağıtmayacağım bol keseden çünkü benim sevgim de en az onlar kadar değerli. Çünkü benim sevgim büyük tıpkı yüreğim gibi ve işte bu yüzden artık seçerek vereceğim ben de sevgimi sadece hakedenlere. İnsanları sevmekten vazgeçmeden zor da olsa öğreneceğim ben de "önce ben" demeyi.
Haydi bakalım kazam mübarek olsun! Bakalım sevgimi değerli kılmayı, kendimi üzmemeyi, ben demeyi ne kadar başarabileceğim. Önemli olan niyet etmek ve istemek başarmanın yarısıydı değil mi?
Ufak bir not: Resimdeki kız çocuğunu ilk görüşte sevmiştim ;)