21 Şubat 2012 Salı

Takılmak mı takılıp kalmak mı?

İnsan böyle garip bir varlık işte. Biri gösterilen ilgiye hemen alışıverir biri de beklediği ilgiyi görünce kaçıverir. Ne istediğimizi bilmediğimizden mi oluyor acaba bunlar? Konuşmaya başlayınca aslında herkes biliyor ne istediğini ama iş uygulamaya gelince nedense sarpa sarıyor işler. Hem biri olsun istiyoruz, bizi seven ilgi gösteren, özleyen, özlenen hem de bütün bunları uzaktan yapsın istiyoruz. Bizi boğmasın, alışmasın, sıkmasın... Canımız isteyince görelim, konuşalım ama arada bir bağ olmasın. Günümüz ilişkilerinde gelinen son nokta bu. 

Herkes etrafta gördüğü ve istemeden de olsa dahil olduğu adı ilişki olan ama aslında hiçbir bok olmayan şeyden rahatsız. Rahatsızız ama yaşamaktan da alıkoyamıyoruz kendimizi. Çünkü artık çoğunluk böyle yaşıyor. Sen de sana verilenle yetinmeyi, fazlasını istemeden yaşamayı ve uzaktan sevmeyi öğreniyorsun. Biliyorsun çünkü bir adım ötesini istersen o da gidecek elinden, seviyorum dersen ana avrat küfür etmişsin gibi laf yiyeceksin. Hal böyle olunca da kendin olamadığın, bu ilişkimsi durumlarda korkuların çıkıyor ortaya. Korkuların özgüvenini yok ediyor, güven gittikçe de saçmalayıp duruyorsun. Çıkmak istedikçe boka batıyorsun. Hem sevilmediğini sadece arzu edildiğini biliyorsun hem de kaybetmemek için debelenip duruyorsun. Böyle birini kazansan ne olacak a akılsız kızım? Adam seni istemiyor ki, sadece senin ona yaşattığın keyif dolu anları istiyor. Sen bir onunla bütünleşiyorsun ve bir onunla paylaşıyorsun, oysa o gördüğü her kadınla bütünleşecek kudrete sahip. Sen onun her istediğini yapar hale geliyorsun o bunları gördükçe seni cepte bilip iyice dışa açılmaya başlıyor. Ne yardan vazgeçmek istiyor ne de serden vazgeçebiliyor. Sonra da bu duruma uygun bir isim buluyorlar;TAKILMAK. Takılıyoruz işte diyor adam ne gerek var bir sıfat bulmaya. Şart mı illa sevgili olmak, zaten sevgili gibi yaşamıyor muyuz diye de soruyor daha inandırıcı kılmak adına durumu. Kadın da sırf üç satırlık mutlu olacağım hevesiyle ve inanmak istediği için kanıveriyor. 

Sonrası sizin kaldırma kuvvetinize bağlı olarak değişiyor ama benim gördüğüm kadarıyla genelde sonuç hüsran. Zira kadınlar, takılmak denen durumu da kendilerince sahiplendikleri için üzülmek kaçınılmaz oluyor. Görüşme devam ettiği sürece takıldığını sanıyor kadın da adam gibi. Ne zaman ki adam takılacak başka birisini ya da birilerini buluyor işte o zaman anlıyor kadın takılmadığını, takılıp kaldığını...

Sıla'nın da bir şarkısında dediği gibi "İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze, bundandır böyle dibe vuruşumuz"!!! 




10 yorum:

  1. o halde "ben iki satırlık adamlardan fazlasına DEĞERim" deyip, ipleri ele alma zamanı... Dibe vurmanın en güzel tarafı, yukarı çıkmaktan başka yol kalmayışıdır. Hadi silkelenin ve hayatınızın sorumluluğunu elinize alın..
    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dibe vuruşlar olmasa hayatın kıymetini nasıl bileceğiz değil mi? Ezber edindiğim bir kelimedir DEĞERLİYİM...Sevgiler

      Sil
  2. Yazdım sanırım bır yorum kızlar akillanin

    YanıtlaSil
  3. Değerli oldugunuzu, bizim size muhtaç oldugumuzu, bizden daha güzel oldugunuzu, doğurmak gibi ultra farklı bur duruma sahip oldugunuzu , erkeklerden daha akıllı ve stratejik oldugunuzu bilin ve bence bu bilinçle yol alın. Daha buraya yazamadigim bır dolu özelliğiniz var bunun degerini bilinnnn

    YanıtlaSil
  4. Bu yorumu anlamadım. Neyi yapamazsınız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özel, önemli, değerli olduğunuzu bilirsiniz ama öyle davranamazsınız

      Sil
  5. Tamamdir bu olur bazen ona da öğrendiğim kadarı ile ask deniyor sanirim. Bu çaresizlik kısmına düştügünde ise bır felaket oluyor. Yani davranamamak çaresizlik le bütünleşirse cok felaket birsey.Allah kimseye yasatmasin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece aşık olduğunuzda olmaz bu. Pek çok nedenden olur. Aşıkken de, mutsuz olduğunuzda da, korkularınız devreye girdiğinde de, hayatla bir kavganız varken de kendinizi görmediğiniz zamanalr olabilir...

      Sil