5 Eylül 2014 Cuma

Oğluma mektup...

Her zaman korkardın arabaya binmekten. Korkardın çünkü anlardın veterinere doğru yola çıktığını. Korkardın çünkü bütün yaşamın boyunca türlü hastalıklar atlatıp, uzun zaman veterinerden çıkmadın. Bilirdin yolun sonunda mutlaka bir iğne var canını yakan. Bu seferki iğne canını yakmak için değil acılarına son vermek içindi ama ona da izin vermedin. Yine kendine yakışanı yapıp kapadın gözlerini kucağımda... 

Tam iki yıl oldu sen melek olalı ama acın hala ilk günkü gibi. Baban, annen, büyük ablan ve ben her gün her an özlemeye devam ediyoruz seni. Baban hala gözyaşı döküyor ardından balkona çıktıkça. Sanki masanın altından çıkıp gelecekmişsin gibi yolunu gözlüyor. Ablaların eve girdiklerinde tasmandaki çıngırağın sesini duymayı bekliyorlar bir umut... Yokluğunu en çok hisseden 18 sene boyunca 7/24 senin yanından ayrılmayan, sen evde yalnız kalma diye 18 sene boyunca şehir dışına gitmeyen annen... Rüyalarından senin seslendiğini duyarak uyanıyor annen. Belki de sesleniyorsundur "ben bir yere gitmedim, hala yanındayım" diye.

Baban bu aralar hasta. Olsaydın gene küserdin eminim, hastanede yattığı günlerde evde seni yalnız bıraktığımız için. Babanı böyle görmediğin için en şanslımız sensin aslında. Bilirsin nasıl korkardık hepimiz bir bakışından. Şimdi o baba gitti yerine hepimizin üstüne titrediği bir çocuk geldi. Ama olsaydın, kucağına otursaydın eminim dinerdi acıları, sıkıntıları. Konuşmadan da en güçlü bağların kurulabileceğini ne de güzel öğrettin hepimize...

Senden sonra alamadık başka bir can. Annen hazır hissetmedi hiç kendini. Baban "bana aynı acıyı yaşatmayın dedi" istemedi. Ablanla ben istedik aslında sokaktan bir can alalım, hem onu kurtaralım hem bize yoldaş olsun diye ama yapamadık. Şimdi de babanın açık yarası olduğu için düşünemiyoruz bile. Alamadık ama sokaktaki kardeşlerini hiç yalnız bırakmıyoruz. Suları, yemekleri hiç eksik olmuyor. Annen sana verdiği sözü tutuyor ve onlara hiç dönmüyor sırtını. 

Sen gittin gideli pek de yolunda gitmedi işler senin anlayacağın. Gerçi sen zaten görüyorsundur bizi olduğun yerden. Hayat hala zorlamaya devam ediyor hiç hız kesmeden. Ama bilirsin biz güçlü bir aileyiz daha öncekileri atlattığımız gibi bunları da atlatacağız. Sana verebileceğim tek iyi haber, evimiz oldu. Hep korkardık ya buradan gidersek sokaktaki canlar ne olacak diye. Artık korkmuyoruz çünkü gitmeyeceğiz. Sokaktaki kardeşlerin de annene çok düşkün. Anneni perdenin arkasından bile gördüler mi oynamaya başlıyorlar. Ama kıskanma sakın hala yüreğimizin tek sahibi sensin...

Seni pembe burnundan, pamuk patilerinden ve yün kokulu göbüşünden öpüyorum aslan oğlum... Kavuşana kadar buralar bize oralar sana emanet... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder