19 Ağustos 2012 Pazar

Bayramlık...

Tastamam üç gün sonra bayram ve içimde ne bir heyecan ne de bir sevinç var. Oysa çocukken böyle miydi? Haftalar öncesinde başlardı evlerde bayram havası. Her evde dip köşe bayram temizliği yapılır, bayram alışverişlerine çıkılırdı maaile. Evin çocuklarına bayramlık yepyeni ciciler, misafirlere çikolatalar, kapıya gelen mahalle çocuklarına rengarenk şekerler alınırdı. Annem günler öncesinden başlardı zeytinyağlı dolmalarını sarmaya, böreklerini yapmaya. Bayramlıklarımın alındığı gün itibariyle her sabah "anne bugün bayram mı?" diye kalkardım yataktan başucumda bekleyen bayramlıklarımı giyebilmek için...

Büyüklerin elleri öpülür, küçüklerle kucaklaşılırdı "kardeş" gibi. Küsler barışmak için bayramı fırsat bilirlerdi anlamsız dargınlıklarını bitirmek için. Büyükler ziyaret edilirdi sırasıyla, ne çok kapımız vardı o zaman gidecek;  Rıfat Dedeler, Rafet Dedeler, Hayriye Yengeler, Gungunalar, Enimamalar, Emecikler (ablamın küçükken dili dönmediği için becerebildiğince söylediği isimler büyüyünce de devam ettiler kullanılmaya)... Çoğu da içerisinde sefasını sürdüğümüz ve bize çocukluğumuzu doyasıya yaşatan ağaçları barındıran bahçeli evlerdi, şimdiki gibi beton yığını değildi o zaman Ankara. 

Eve döndüğümüzde ablamla topladığımız şekerleri, harçlıkları sayardık, kimin daha çok diye. Mendil içinde verilirdi harçlıklar eski bayramlarda. Her biri birbirinden güzel nakışlarla süslenmiş, senin için hazırlanmış bembeyaz mendiller... En çok da, artık sadece market alışverişinden dönerken rastladığımız, Canan Teyze verirdi mendillerimizi.

Sevdiklerinle bir araya gelmek için fırsat olarak görülen bayramlar artık şehirden kaçmak için yolu gözlenen tatillere dönüştü. Aylar öncesinden planlar yapılır oldu bayramda gidilecek tatiller için. Artık bayram demek tatil demek ve artık laf olsun diye kutlanıyor bayramlar maillerde ve sms mesajlarında. Kayıtlı olan isimleri seçerek biraz da mecburiyetten yazıyoruz tebrik mesajlarını. Kapısını çalıp da elini öpeceğimiz, sarılacağımız kaç kişi kaldı ki? Artık telefon rehberlerinde ve mail listelerinde kayıtlı birer isimiz sadece ve bu bayram da kendi kendimize yenecek belki de bayram için aldığımız şekerlerimiz...

Hepinize şeker tadında bir bayram diliyorum...


Bir de ben çocukken bayram demek Barış Manço demekti. Her bayram sabahı onun şarkısını dinleyerek hazırlardık kahvaltı sofrasını...






2 yorum:

  1. eski bayramları çok güzel yorumlamışssın maalesef şimdiki bayramlar tatil aracı olarak kullanılıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen öyle, büyüdükçe değerlerimiz kayboluyor ya da bizler uzaklaşıyoruz gelişen çağa ayak uydurup...

      Sil