15 Kasım 2012 Perşembe

Blog'uma mektup...

Sevgili Blog'um;

Seni çok özledim. Ancak o kadar çok işim var ki bırak yazı yazmayı göz göze bile gelemiyorum ne zamandır seninle. Seninle ilgilenemediğim gibi kendimle de ilgilenemiyorum. "Nasılsın?" diye soranlara verdiğim cevap "sadece çalışıyorum, nasıl olduğumu düşünmeye bile zamanım yok" oluyor son günlerde. Çok çalışmaktan, iş yapmaktan hiç bir zaman dert yanmadım. Sadece sevdiklerime ve sevdiğim şeylere zaman ayıramamak biraz üzüyor beni.  Kitaplarım gibi sen de küsme lütfen bana, sana yeterince zaman ayıramadığım için.

Ama bu yoğunluğun en iyi yanı ne biliyor musun, beni üzen ve kafamı meşgul eden dertlerden uzaklaşmak. İçimde taşıdığım, zamanımın büyük kısmını onu düşünerek geçirdiğim ve hiç geçmeyecek sandığım "şey" bile geçmiş gitmiş ben farkına bile varmadan. Demek ki neymiş, insanın boş zamanı çok olunca bazı şeyleri gereğinden fazla büyütüp, düşünüp takıntı haline getiriyormuş. Demek ki neymiş, insan kişisel tatmine ulaştığında aslında o kadar da vahim durumda olmadığını anlıyormuş.

Uyku ilacına rağmen uyumakta zorlanan ben şimdi yastığa başımı koyar koymaz uyuyorum. Yorgunluktan düşünmeye halim kalmıyor anlayacağın ;) Bu yoğun tempo daha bir müddet devam edecek gibi görünüyor ama ben iyiyim merak etme. İyiyim çünkü kendimi işe yaramaz hissetmiyorum artık, aksine bana verilen işleri başarıyla bitirmenin haklı gururunu yaşıyorum :) Bu bana yeni işler ve sorumluluklar olarak geri dönüyor şimdilik ama ileride farklı şekillerde de dönmesini bekliyorum ama dur bakalım, bekleyip göreceğiz.

Her şey güzel olacak diye düşünmeye ve inanmaya devam ;)

Şimdi gidiyorum ve seni kuşlara emanet ediyorum... En kısa zamanda kavuşmak ümidiyle...



4 yorum:

  1. BIZ DE SENİ ÖZLEDİK HUYSUZ VE TATLI KIZ CABUK DON ....:((

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim :)
    En kısa zamanda döneceğim inşallah ;)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba, blogunu ilgiyle takip ediyoruz. başarılarının devamını dileriz :)

    www.sacvideolari.com

    YanıtlaSil